I) Gece Ömrünü Sarıyorken Yüreğin Kararır mıydı?


Gayrı var oraya!

Ve vuruş bakalım ilkin keşfi için

"Ne yazılıydı şanında?" de kibrin ezilmişliğine

Bilincini sana her gün yeniden

Ve yeniden doğrultan hür akla inat

Görüp de evvelinden bir hışım

Ne için yüz çevirmiştin kaçınılmaz sezgine?

*

Ya ne olmuştu da hiç düşünmeden

Ömrünce içindeki şımarığı tekrar etmiştin ve

"Senin" demiştin;

"Ey yüreğiyle harlanmış hizan bilek!

Belki de senin sırandır bu yaşam

Tanrı, bu kez yalnız senin derinde boğulacaktır

Ve sen varacaksındır tek akılla

Kimsenin ânı aşıp da bulamadığı özündeki gerçeğe"

*

Ömrünce böyle bir kisveyle kurnazca diş bilemiştin de

Hem başıbozukken hem tutulmazken göksel yıldırımlara

Hem de başkalarını kordan kurtarırken kendince

Kendine yetişemediğin o muhkem boşlukta

Ya nasıl görmek dahi istememiştin sonsuz bilmeceyi?

Nasıl olmuştu da defalarca denemene rağmen

Böbürlenerek yürüdüğün o yüce! ıssızlığınla

Yaşamak uğruna hislerini öldürememiştin?


II) Ay Gecene Vurgunsa Işıktan Kudret Ummak Nedir?


Oysa isteseydin

Semaya bakardın ve ne güzel bulurdun huzuru

Hem gönüllere değerdi belki tenin

Sonra bulutlardan bir de sandal inşa ederdin

Yüce kayrasından koparıp da Tanrı ruhunun

Bir tutam da düşkünlüklerine pay bahşederdin

Arzularından sıyrılıp birbirlerine sarılsınlar da

Gökte yıldızlarını barıştırsınlar diye yağmurla

*

Bir ve hür varlığa değgin bir merakla yeltenip

Onu kuşkuna derin bir ilke edinseydin

Gayrı ne yağmurlar vururdu karanlıkta tenine

Ne de kör bir yokluğun kuyusunda tepinirdin

Hem uğrunda yere serdiğin bin yıllık yurdunda

Kökünden bir toprak oyup doğardı devrin

Hem de dalga üstüne dalga gibi yükselerek

Göğündeki kalabalığını soluğunla diriltirdin


III) Haydi! Davranmak İçin Cüretine Önce Kır Karanlığı:


Öyleyse kopar artık göğsünü kuşatan çeperini!

Nefeslen yükseklerde çetin bir aşkla

Eserken hüznüne ferahlıkla değen

Geçmişten bir umut rüzgârı bul da

Arzuna çevir ve vazgeç kör istencinden

Çaresizliğin ardındaki yegâne kurtuluşla

De ki; "Hakikât!

Ey hazza ayartılmış meltem

Korkmak değildi aslında sendeki

Korku durduramazdı çünkü yüreği, bilirdin

Ve sen, ruhunu kara kösteklerle dizginleyen

Daha fazla kaçmak gibiydin kendinden

Ölüme denk oluşuna hareketsizliğin

Daha fazla ölmek

Gibiydin!"