Körüklenmiş her kalayı

Her bir bakır tasa sırlayan simya adına

Adına...adımla... adım adım yaklaşıyorum

İçinden gövdesiz suçlar damıtılan o resmi

Adının duvarına asıyorum Waldo.


Sen ki

Unutulmuş bir mangasın ve

Kapkarasın çölden

Senegal’de Gine’de Gana’da

Üstüne yapışan annesizliği

Çiçek koparıp aşkı harlamakla silkiyorsun


Buradan bir eski uçurum

Bir gök yanması bir bulut infilâkı çıkar mı...

Çıkar

Buzun buhara doğru yolculanışından

Savaşın kandan bağımsızlaşmasına dek

Binlerce bulut infilâkı

Binlerce gök depremi çıkar Waldo


Senin dünyaya doğru koşuşların

Senin haykırışın Waldo geceye doğru

Bir tufanın ardılı bir cennetin öncülü

Bana sunduğun saçsızlık

Yılkılardan derilmiş yele

Ve ahh ki... Uzanışı saçların bir omuzdan bir bele...


Düşüp göklerden ve hemen

Girip dünyanın bahçelerine

Önce elma bakınmaktır

İncirden önce incilden önce

Ve bu acıklıdır Waldo

Bu saçmadır...


Bir önceki şiirde beni attığın o uçurum

Bir sonraki hayata kadar gidiyormuş meğer Waldo


Buradan bir irkiliş ve bir su yolu

Gönderiyorum sana


Waldo neden

Neden Waldo

İskeletimi bunca önemsemen



@...