Yetenekli ve hırslı bir konservatuar öğrencisi olan Neiman'ın hayali, dünyanın en iyi jazz davulcularından biri olmaktır. Bir gün konservatuarın en saygı duyulan ve korkulan hocası Fletcher tarafından keşfedilir ve okulun müzik grubuna dahil edilir. Neiman için artık her şey değişmiştir.
***
Neiman için hayatında önemli olan tek şey davulu ve bu yoldaki idealidir. Öyle ki bu yolda dikkatini dağıtmaması için kız arkadaşından bile ayrılır. Dersler ya da provalar dışında davulun başına geçip pratikler yapar. Kendini geliştirmek için her şeyini vermeye niyetlidir. Fletcher, konservatuarın müzik grubuna önderlik yapan bir şeftir. Gruptaki herkesi hem bedensel hem de psikolojik olarak zorlar ve zorbalıktan geri durmaz. Ancak Fletcher'ın tek amacı vardır: Öğrencilerinin potansiyellerini ortaya çıkarmak. Bu da o kadar kolay bir yolculuk değildir. Gerekirse yanacaksın ama ateşe uçmaktan da geri kalmayacaksın.
***
Film, baştan sonra psikolojik gerilim kelimesini izleyiciye yaşatmaktan geri kalmıyor. Bu noktada hak vermesem de Fletcher'ın kendince çabasını ve tutumunu anlayabiliyorum. Filmin en dikkat çekici repliğini duyarken Fletcher aslında bir çeşit günah çıkarıyor: "İngilizcede 'Aferin'den daha zararlı bir kelime yoktur." İşte bu nedenle film boyunca Fletcher'dan bu kelimeyi asla duyamıyoruz ama insanlar niyetlerini, duygularını ve düşüncelerini her zaman sözel yollarla iletmezler.
***
Filmin en dikkat çekici repliğini Fletcher söylemiş olsa da bir davulcu olarak beni vuran cümle "Kabiliyetin yoksa sonun rock grubunda çalmak olur." oldu. Sağlık olsun. Dünyanın Rock davulcularına da ihtiyacı var. :)
***
İyi seyirler.
N.T. 🌼