Bir gün sönecek bu odaların ışıkları tek tek,

Bitmesin dediğimiz günlerin hepsi mazi.

Sabah pencereden giren güneş ışığı yine girecek içeri

Ancak aynı oda olmayacak o oda

Çocukların masumiyeti kirlenecek,

Kırılacak insanlara merdiven gibi dayatılan bu hevesler,

Kursakta kalacak ve insanlar buna alışacak zoraki.

Eskiden şen şakrak olan sofralar,

Bir bir bırakacak yerlerini yalnız çatal, kaşık seslerine,

Bayram sabahı, hevesle kıyafeti baş ucunda uyuyan çocuklar

umursamayacaklar o sabahın verdiği mutluluğu.

Annelerin yaptığı yemekleri,

Kendileri yapmaya başlayınca anlayacak insanlar yemeklerin tatsızlığını.

Göremiyorum çamura beyaz ayakkabılarıyla atlayan çocukları,

Göremiyorum uçurtma ipini babasının eliyle birlikte tutan masumları,

Göremiyorum artık…

Çocuk olan sen,

Hayatın ellerinde hamur olacaksın.

Öyle bir yoğuracak seni hayat ki,

Çocukluk anılarını silecek tek tek,

Ancak güçlü olanlar kalacak zihninde.

Yaşlanacaksın,

Hele bir de çocuk kalbinle bu yaşına geldiysen dostum,

Eyvah!

En çok sen yaşlanacaksın,

Yaşlandıracaklar seni…