Keskin olan kılıç mı,
Sabah uyanmak mı çıplak?
Bu yağmur su mu ateş mi
Koşarken sana yalınayak?
Otları kurumuş bahçemin,
Kerpiç duvar yalnız
Şömine yas tutar alevleri sıralayarak
Ne, niye, söyle susma baldırbacak,
Ne güzeldi muhabbet
Soğumuştu tabakta yemek.
Balım demek Mahler seversin.
Ateş şimdi bacayı saracak.
Ya şimdi hep ya sonra hiç
Yoksa sal gitsin mavzerler patlayacak.
Hoppadak gel, şıppadak sev
Deli deli gül ve anlat niyetini.
Kapıma gelen en güzel şeydin
Bir kuş gibi çırpınıp şakıyarak
Fırtına dindi
Limanda durgun dalgalar
İskele sancak
Sen ben harman, alabora
Ya şimdi hep ya sonra hiç
Bizi beşbin bıçak ayıramayacak.