İsmimi bilmiyorum.

Kendimi hiç tanımadım.

Kendiliğindendir, kendi kendime tesadüfüm.

Cismimi bilmiyorum.

Aynaya bakmaya yüzüm yok.

Zaten aynalar pek bir yalancı,

Pek bir müstebittir!

Cami avlusunda unutulmuş,

Garip, sefil ve yalnız,

Kundağımda bulunulmuş hislerim.

Kusura bakmayın, bayım.

İsmimi bilmiyorum!

Kendimi tanıyacak kadar yaşamadım.

Gerçi yaşam nedir, onu da bilmiyorum.

Sahi, bayım,

Yaşamak!

Yaşamak neydi?

İnsan kendisine kendiliğinden yabancılaşır mı hiç?

Ne münasebetle ben,

Her gün büsbütün başka biriyim.

Üzgünüm bayım,

Ben turist olarak bu şehre, bu kainata yabancıyım!

Her gün üstüne bastığım 

Kaldırım taşı,

Kusura bakma! Seni tanımıyorum.

Her gün karşıdan karşıya geçerken,

Gözlerime dokunan kömür gözlü kadın,

Kusura bakma, gözlerini tanımıyorum!

Üzgünüm bayım,

Hangi kelimeyle kendimi ifade etmeliyim?

Hangi durakta inmeli cümlelerim?

Affınıza sığınırım bayım,

Beni anlamadınız.

Gayet tabii,

Affınıza sığınırım.

İsmimi bilmiyorum.

Kendimi hiç tanımadım.