Bir şeylere hasret çekiyorum
Neden üzülüyorum demedim ki sadece?
Üzülmekten ağır bir his bu hasret
Sanırım kelimeler Arapça iken daha çok can yakıyor
Bazı şarkıların Hint müziği ile daha eğlenceli olması gibi
Her neyse
Hasret diyorduk
Aldım hislerimi
Kurumuş çiçek saksıları gibi dizdim pencerenin pervazına
Bugüne kadar ne hissetmişsem serdim önüme
Bu işlem özellikle sonbaharda yapılmalıdır
Çünkü hisler yazın güneşten kışın soğuktan etkilenirler
His...
İşte yine Arapça kökenli bir kelime
Niye duygu demedim ki sanki?
Her neyse
Hisler diyorduk
Hissetmenin kökü
Ben de indim köküne tüm bu yaşanmışların
Eksik...
İşte orada bir eksik var
Hiç tam olmamış bir günün eksiği
Çukur gibi bir şey
Ani bastıran yağmurlarda su alan
Ne kadar gezinirsen üzerinde
O kadar çamura bulandığın
Çukur…
Neden boşluk demedim ki ?
Çünkü boşluk sadece boştur
Dolu yağsa bile dolmaz
Çukur o kadar çok his alır ki içine
Aldıkça derinleşir
Sanki içinden kaçmaya çalışan bir dolu his mahkumu
Tünel kazar dururlar
Bir şarkı duyarlar
Biraz toprak çapalarlar
Başardım sandıkça bir adım daha yaklaşırlar derine
Hiç bilmediğin bir yere kanat çırpmak gibidir
Çukurun tepesindeki ışığı görmek
Hiç bilmediğin bir his için hasret çekmek gibidir
Boşluk değildir çukur
İşte çukur da Farsça bir kelime!
Garip tesadüfler
Önümdeki saksılara baktım
Hele bu kış da geçsin dedim
Vardır bu derdin de bir devası
Niye çare demedim ki?
Derdin devası olur derler çünkü
Demişler yani
Ben inandım
İçimdeki çukur da inandı
Deva da Arapça bir kelime
Bu da mı tesadüf yine?
Her neyse
Sonunda aldım tüm hisleri üst üste koydum
Attım çukuruma
Onlar gidince
El gibi kaldım kendime
Yabancı gibi değil ama
El gibi
El alem gibi
Elden çıkarılmış gibi
Öylece kalakaldım
Elden düşme bir çay takımı gibi
Kiminin kulpu kırık
Kiminin tabağı eksik
Kiminin bir çatlağı var akıtır içini
Kiminin bir kırığı var ki kanatır değdiği her kalbi
Hasret kaldım on iki parça çeyizlik çay fincanlarına
Ve hasret bırakır benim çukurum
Çocukken kanayan diz yaralarına
El kelimesinin kökeni Eski Türkçeymiş
Unutulmuş her şey gibi,
Yabancı anlamındaki el de mi artık bize yabancı?