- Efendimiz.

Buyur recin.

- Bu sıralar kendimi iyi hissetmiyorum.

Kafanı dağıtmaya mı ihtiyacın var?

- (şaşırır) evet, sanırım istediğim bu fakat siz bunu nasıl bildiniz?

Şaşırma bu kadar recin. İlgiyle bakan gözler için çok da zor bir çıkarım değil. Son günlerde çok durgun ve dalgınsın oradan tahmin ettim.

- (tebessüm eder) kendim için bir gün izin isteyebilir miyim diye soracaktım efendimiz.

Elbette ne kadara ihtiyacın varsa, inzivanı nasıl değerlendirmek istiyorsun peki?

- Zihnimi çok meşgul eden duygu ve düşüncelerimin olduğu bir ân içindeyim. Buradan uzaklaşıp onlar üzerine düşünmek istiyorum.

Sorabilir miyim neden burada değil?

- Burada çok tanıdık yüz var efendimiz. Kalabalık içine karışıp sadece düşünmek biraz yürümek ve canım.ne yapmak istiyorsa onu yapmak istiyorum. Hadsizce sorular, sözde şaka yolu ile yapılan yakıştırmalar ile uğraşmak istemiyorum. İnsanlar nasıl desem..

Çok pervasız.

- Evet. Bir insanın yalnız kalma ihtiyacına da derin bir saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum.

- Haklısın. Gittiğin yabancı yerlerde nasıl oluyor peki?

- Bazen kalabalıklar içinde kendimle başbaşa kalırken kimseyi umursamıyorum, kendimden başka .. Fakat bazen dikkatimin onlara da kaydığını itiraf etmeliyim. " Tek başına oturuyor, pek bir dertli" gibi şeyler düşünüyorlar mıdır acaba diye içimden soruyorum.

Yani o yabancıları da binevi yerlileştiriyorsun.

- (düşündü) Doğru. Kendimi dinlemek için tanıdıklarımdan kaçıyorum fakat böyle düşündüğümde o yabancıları da hayatıma dahil etmiş oluyorum.

Görünen o ki inzivan güzel geçecek hadi bakalım.

- Teşekkür ederim efendimiz. İnsanın hayatında kendisiyle gerçekten ilgilenen birilerinin olması ne güzel.

O teşekkür biraz da bana ait recin, insan anlaşıldığı yerde çiçek açar zira ilişki kurulan değil karşılıklı inşa edilen bir olgudur.