Ellerimden bir kadın devşiriyorum şimdi
Tanrı'ya, akla karşı tezlerle
Havva'yı değil Lilith'i istiyorum
Aykırı olanı, ayrıksı otu çünkü
Çünkü o karanlığı kaburgamın
Günah diyordu tüm ayartıcılar bana
Sevmek Tanrı buğusudur oysa
O antik mağaralarda
Anlıyorum bunu zamanla
Madem zaman sadece Tanrı'nın
Tanrı madem zaman
O zaman sevgi kalbimin buğusu
Küsme kalbimin vakitsiz uykusu
Su, hava ve toprak
Kutsuyorum üçünü bir arada olunca
O döngü başımı döndürken küreleriyle
Zamanla akan o perdahın yüzünden
Düş zamanlarındaydım
Düş zanlısı tüm şairler orada
Büyümek kaybetmektir düşü
Kimse bahsetmedi bu küçük sırdan
Perdelerle örtülen dünyada
Kimse söylemedi büyük yanılsamayla:
Neye yaklaşırsan ondan uzaklaşırsın
Vahyediliyor kalbime
Dünyadan eksilen bir kalbe bu vahiy
Bir mağara buldum bunun için kendime
Eskiyen ve yok olanın olmadığı
Her şey
Burada
Var ile yok
Arasında
Zamanla işlenmiş okkası alında
Güneşi günlerin...
Zamanın geçerken içinden
İçim geçiyor Lethe Irmağı'na
Bir elimden Morpheus tutuyor
Ölümüne tutuyor aklında beni
Kırmızı ya da mavi bu saaten sonra fark eder mi?
Ben zaten yeşili severim
Ve yeşili o uzun bir soluğa benzetirim
Soluksuz anlarımda...