Tuttular bizi defterlerimizden

diyemedim efendimhanım:

içimden gelerek.

Biz isteriz ki Kıtmir bi başına kalmasın,

arkadaşsız kalmasın.

Yüze takılan bir yüzük gibi

hüzne, kedere, tevekküle

aynayı karşımıza alır gibi

apar topar yaşıyoruz

yürüyende bile yürüyerekten.

Kalbimiz bile böyle heyecanlı değil,

iş güç daha bi acel.

Taş kesense biziz işte o,

baş kesense bizzat biziz o,

yaş kesense bizim tarifimiz o.

İsteye bile, "vah halimize"

Yeter Teyze,

topumuzu atar mısın,

biz şimdi girip de bahçene

ezmeyelim fidanları.

Oğlum, attığınız top zaten ezdi,

daha ne ezeceksiniz,

gel al şu topunu ve kalbini,

burası ezilmişler tekkesi belli ki.

Bize söyleme ebe,

işte şu çocuğa kız kızacaksan,

ne bir tas yüz verir, ne bir lokma naz.