Elinin birisi sağına
Ayağının teki soluna bakar
Saçları dağınık
Bakışları hep bir şeyler kaçırır
Sesi çıkmaz pek
Etrafı küskün süzer
60'lardan kalma kabanıyla
Rüzgarı deler
Günün biriydi işte
Silüetler yanına geldi
Yüreğini söküp aldılar
Eline verdiler
"Bunu kana bulayacaksın" dediler
Bulayamadı
Peşlerinden sürüklendi
Çaresizliğini izlediniz
Güldünüz
Biraz da düşündünüz
Sonra geçip gittiniz
Bilgeliğin kaderiyle örüldü duvarları
Kâr kalan
Dört duvarı ve sandalyesi
Kopya yazıları
Her gün baktığı tekrarlayan aynası
Değişmeyen çıkışları
Serzeniş yankısında anımsadı amacını
Ezilmek isteyeni ezmedi
Ezmeliydi
Merhamet dedi
Öğretilmemeliydi
Şefkat dedi
Hurafeydi
Günü geldi renkler anlamını yitirdi
Lakap taktılar tüm yolu kol kola gitti
Bitmiş filmin üstüne türevini ekledi
Kartuş tükendi
Sahne bitti
Palyaçoları dans etmeye devam etti
Geceyi hissetmekte usta
Göz içi büyüleyici gezegen
Şafağın sökülüşünü seyrederken
Tek tek yıldızları yitirir
Yüreği güneşi doğursa bile
Aklı yıldızınlarında kalır
Rüzgar olarak eser
Buruk tebessümlerle donatır etrafı
Yürüdüğü yerin ardında siyahlık bırakır
Sorsalar kalpazanlara "lanetli" derler.
Öyle değilse bile
Başka taktıkları lakaplarından birisidir.
Tutku Silahtar
2024-01-26T15:00:45+03:00Çok hoş bi anlatım. Kaleminize sağlık.