Vitrindeki kurumuş çiçeğin,
koparılmış saadeti,
sebebi sancılaraysa hiddetin,
ciğerime işleyen bir nefes kederin,
üstüne tüküreyim hepsinin.
Kahrolduğum sabahın akşamı
bir daha mı gelecek sahi?
Söyle!
Bir daha mı yakınacağım anneme,
yoksa
bir daha mı kıracağım bardakları?
Bu sonu gelmez ağrıma,
bir daha mı söveceğim?
Bir yeksan tepede
yine mi kulakları çınlatacağım?
Belki bir bardak kırarım yine,
bir tepe de bulurum sanki çığlıklarıma.
Ama ben artık kime yakınacağım?