Büyük bir haksızlık yapıldı şu evrende

Maddelere taptık; rengine, şekline kadar ayırdık

Markanın kulu olduk; logo, amblem, etiket çok şey ifade etti bizim için

Estetikten anladığımız bambaşkaydı

Estetiği vücudumuza yaptırabildik ama kalbimize asla

Estetiğin bir his olduğunu anlayamadık

Kitaba paha biçtik, öğrenciye paha biçemedik

Öğrenciye tüm kapıları kapattık

Bir şeyleri yapmaktaki amacımız sadece yapmaktı

Her şey formalite icabıydı

Ön koltuklarda takım elbiseliler vardı

Gençlik arka koltuklardaydı ama sahnede gençlik adına konuşuluyordu

Duygularımızı kaybettik kaybolan yıllarla ve saksıda çatlak oluştu

İnsanlık o çatlaktan sızıp gitti

Genel kültürü not karşılığında öğretirken sanat, tarih, coğrafya küstü bize cahil kaldık

Yazın tatildeydik, kışın işte

Rutine bağladık hayatı böylelikle

Yaşamak değildi halbuki bu

Ne kendi hikayemizi destanlaştırabildik

Ne de başkalarının hikayesine dokunabildik

Gri, soğuk betonlar diktik yeryüzüne

Deri koltuklarında oturanlara sınırsız güç gelmişti

Kadın karşı cinsi baştan çıkarıcı oldu, bir namus davası oldu

Ama bir türlü insan olduğunu kabul edemedi toplum

İşve ve cilve olarak görüldü, kahkahası bile battı

Erkek yanlış anladı bazı şeyleri 

Gücünü kadının yüzündeki tokat izi sandı, sevgisini harcadı

Kadına bir kalkan oldu ama onu korumak için değilmiş asıl zararın kendisinden gelmesi içinmiş

Bilimde büyük bir atılım yapamadık

Bunun tonlarca sebebi var

Asıl sebep şuydu: Emeklemeden yürümeye çalışıyorduk

Birçok toplumun yıllar öncesinden farkına vardıklarını aşamamıştık

Her adımımızda dolanıyordu ayaklarımıza göz ardı edilenler

Birbirimizi çok kolay yargılayabiliyorduk

Ne yazık ki birbirimizi hiç anlamıyorduk

Karşımızdakini olduğu gibi kabul etmek yerine günümüz dünya şartlarına uygun davranması için her türlü yola başvuruyorduk

Biz böyle kaybettik yenilikçi gençleri ve onların orijinal fikirlerini

Düzen denilen kavramı tek tip, tek renk, tek ses olarak anladık

Farklı görüşleri ve onların sahiplerini gördüğümüz yerde bıraktık

Sevgi olmasa da saygı olmalı dedik

Ağzımızdan çıkan kelimelerde ne yazık ki saygıdan eser yoktu

Ne rengine ne kilosuna, boyuna ne de hayatına saygı duyduk insanların

Önceki nesiller yeni nesli çoğu kez kötüledi, çoğu zaman yanlışlarını dile getirdi

Yeni nesil... Adı üstünde yenilikti

Doğdukları anda öldürüldüler 

Hepsini bir kalıba sokmaya çalıştılar

"Hiçbir şey olmaz bunlardan!" dediler

Gerçekçi baksalardı görürlerdi her birinin içindeki yakutu, elması, zümrütü

Dünyayı bölgelere ayırdık, sınırlar çizdik

"Benim." dedik her şeye 

Güya sahip olmuştuk her şeye 

Ah be insanoğlu! 

Küçüktün, büyüdün. 

Kiminin cebi kabardı kiminin gönlü

Unutmasaydın kim olduğunu, hata yapabilme ihtimalini

Konuşmayı sevdiğin kadar dinlemeyi ve anlamayı bilseydin

Emin ol bazı şeyler daha güzel olacaktı

Yaktın, yıktın, harap ettin. 

Şimdi ise o harabenin içinde büyümeye çalışan çiçekler var