Sen hiç öldün mü? Hiç vuruldun mu ömrünün ilkbaharında? Endişeyle uyuduğun kaç gecen oldu? Beton yatağın oldu mu hiç? Sen hiç kardeşinle toprakta oyun oynamak yerine onu toprağa gömdün mü? Sen hiç gazzede çocuk oldun mu? Benim tüm davam bu! Hepimizin tüm davası bu olmalı bir insan değil bin insan değil binlerce insan… Kulaklarımız ne kadar çok alışmış olmalı ki bu rakamlar bize normal bir şey gibi geliyor ah ne acı. Daha kaç çocuk katledilmeli ya da Müslüman ülkeleri daha kaç kere susmalı? Bugün sustuğun her şey yarın boğazını saracak bugün sustuğun her şey yarın seni boğacak. Görüyorum bombayla susturlan bebekleri, kanlı minik elleri... Utanıyorum insanlığımdan, insan demeye utanıyorum kendime. İnsan insana böyle bir acıda susar mı? Nasıl ya nasıl, hani sen, ben ve biz en ufak bir olayda birleşip meydanlara dökülmüyor muyuz? Protestolar yapmıyor muyuz? Fabrika maaşımızı yükseltsin diye günlerce grev yapmıyor muyuz? Gazze ölüyor aç, suçsuz sebepsiz yere, kuş kadar bebekler anne karnından çıkıp toprakla buluşuyorlar. Biz nerede buluşuyoruz biz neredeyiz kaç gün kaldık meydanlarda kaç gün konuştuk, gazze çocukları kaç gün bizi meşgul etti? İnsan mıyım? Bu insanlık mı? Uyandın mı? Uyan artık gaflet uykundan uyan artık. Sen kızmaz mısın? Çocuğun kollarında kanlı ama canlı değil sen kızmaz mısın? Nerede bu insanlar diye yakarmaz mısın? Anlamak için birbirimizi ne gazzede anne olmaya gerek var ne de gazzede çocuk. Anlamak için iman korkusu ve vicdan yeter bize… Aylardır masal dinler gibi gazze haberlerini dinliyoruz masal anlatırlar gibi konuşuyorlar kimsede ne bir tepki ne bir yakarış yok utanıyorum insanlığımızdan utanıyorum. Uyan, masal dinlemiyoruz, uyan, film seyretmiyoruz.