Kayıp susmuşluklar hükümdarlığında dalkavuk sırlar sarsıyor tahtı
Katli vacip konuşmayanın
Asırlar süren sessizlikler
Devlet kurmaya yeminli dedikodular didikliyor ketum tarihimi
Ben ne zaman susmayı yasalaştırsam, vatan hainiyim
Boğazım ilmeklenmiş, darağacım dilim
Bir tekmelik canım kalmış kürsüdeyim
Konuşmuyorum
Konuşmayacağım şahım
Mührüm yaralarımdır, dağlanmış
Ve ben ar düşmüş bir demirin işkencesine dahi sus kalmışım
Pus yükselmiş yanan etimden
Sustuğum yetmez gibi görmüyorum da Şahım
Görmeyeceğim
Bu yalan imparatorluğunuzu da tanımayacağım
Ben ihaneti yedirdim ruhuma çoktan
Korkmuyorum zehir çalınmış oklardan
İpek zırhlardan
Bir atım, boş bir kınım bir de dünyaya yetecek yüreğim var
Yalan şehrinin kalesine diktim kılıcımı
Müstakbel sömürgelerinizden istikballer alacağım var
Alacağım da şahım
Allah yalan devletinize zeval vermesin
Ahım var
Emilmiş her ruhun intikamı bu silahsız yüreğimde saklıdır
Söylenmemiş her gerçek için yemin bozmayı bekleyen sivri bir dilim var