Dikendendir yatağım.
Yolumdur ihtiyar iki gözüm.
Demlidir benim acım.
Seyrek saçlı, pos bıyıklı bir adam.
Bakar durur bana çerçeveden.
Bir şey anlatmaya çalışıyor zahir, anlamam.
Dilsizliğimden yahut dinsizliğimden.
Sobaya odun atmış kadarım.
Kendi kendime yudumladığım konyağım.
Yüreğimde taşıdığım acı kadar benim inancım.
İçimi bir kağıda döktüm.
Sonra gittim, pencere pervazına sıkıştırdım.
Başımı yastığa koyduğumda kaydı, yitti yıldızım.
Bugün ben birini öldürdüm.
Benim bildiğim, sizin bilmediğiniz.
Kilerin tavanından en sağlam halatla sarkıttım.
Güneşi yüzünde batırdım,
bedenini göğe gömdüm.
Gitmeler ve kalmalar dediğim o ince çizgiyi öğrendim.
Bugün ben vazgeçtim.
Hüznümü anamın kışlık konserveleriyle rafa kaldırdım.
Parmak uçlarıma kadar hissediyordum.
Perde kapandı, mutsuz sonlu bitti oyunum.