Yalnız geçirdiğin dakikaları hatırla

Dakikanın saat, saatin gün oluşlarını hatırla.

Hatırla bir kuşun kalbine ağlayışlarını

Kimselerin dönüp bakmayışını, durup düşünmeyişini hatırla.

Yalnızlığı tanımladığın geceyi hatırla

Hani yine balkondaydın, ılık esiyordu rüzgâr,

Korkuyordun ayak seslerinden,

Karanlıktı, göremiyordun kimseyi,

Bağırışlar geliyordu,

Sen korkuyordun, sarılma ihtiyacı duymuştun,

-Sen zaten hep korkardın insanlardan,

En çok geceleri korkardın-

Ve şöyle dökülmüştü kalbinden cümleler:

Yalnızlık, insanın sesten irkilişi

Varlığına bir delil getiremeyişi,

Sonra bencil diye tanımladın yalnızlığı,

Kendi hissettirdikleri dışında hiçbir duyguya yer açmıyordu kalpte,

Varlığı ile kalbi doldururken

Hissettirdiği boşluk müthiş derecede acı veriyordu.

Sesler kesildi sonra,

Evlerin lambaları söndü,

Düşündün: "Yastığa kafalarını koyar koymaz uyuyor muydu bu insanlar?

Kendileriyle muhasebeleri oluyor muydu

Pişmanlıklarını, acılarını düşünüyorlar mıydı?

Aynı evi, aynı yatağı paylaşanlar da yalnızlıktan yakınıyor muydu?"

Bildiğim bir gerçek varsa benim yalnızlığımın bir gölge olmayışıydı.

Tüm bu insan yüzleri, bu sesler

Yalnızlığı bürümeye çalışan hiçin kılıfıydı.