Hayata dair düşüncelerimiz hayatı anlamlandırma biçimimize uygun olmak zorunda değildir. Ancak uygunluğun sağlanması demek iç huzura doğru bir adım daha atılmasının kolaylaşması anlamına gelebilir. Düşünce düşlenmeden belki de düşmeden anlam kazanmaz. Anlam arayışı ise mahiyeti kavramakla maksatlı olan şeydir. "Bir eylemin ahlaklı olduğunu bilip de ona uygun davranmayan kişi, o eylemin ahlaklı olduğunu bilmeden ahlaklı davranan kişiden üstündür" sözü ile Farabi, ahlaklı olana doğru hareket etmek için ahlaklı olanın ne olduğunu ve niye olduğunu kavramak gerektiğine dair bize bir fikir verir. Ahlaksızlık övülen bir durum değildir ancak eylemin mahiyetini bilmemek dahası ahlaklı görünmek için ahlaklı gibi davranmak yerilen bir durumdur. Ahlak neden önemlidir?


İnsanın anlamlandırma çabası hep diğer insanlara bağlantılı, bağımlı, kimi zaman bağıntılı olarak belirlenim gösterir. Hikayenin yalın tarafına bakmak gerektiğinde -çünkü yalınlaşmak ile insan kendi varlığı hakkında farkındalık sahibi olabilir- artık anlayacağımız şey insanın kendini anlamlandırmaya başlaması ve bu çaba karşıdaki ile var olan bir şeydir. Tanımlama hep yöneldiğinde karşısında olanı isimlendirmesiyle, vasıflandırmasıyla başlar. Kendisine güvenilir gelenleri yanında taşımak yahut güvenilir bir şeylerin yanında olmak; aynı zamanda güvenilmez olarak gördüklerinden uzaklaşmak mümkünse kolaylıkla görebileceği bir yön olan karşısında konunlandırmak ister. Bu anlamlandırma herhangi bir netice sağladığında artık sıra ipin ucunu kendine çevirebilme, çuvaldızı kendine batırabilme ihtimalini doğurur. İnsan yığın içinde nefessiz kalmadıkça ya da aldığı nefesin sağlıklı bir nefes olmadığına kanaat getirmedikçe kendi nefes kapasitesine yönelemez. Belki de bu yüzden her çıkış bir iniş gerektirir. Peki Anlam nedir, neden bu kadar önemlidir?


İnsanın yalınlaşmaya başlaması demek insanın bencilleşmeye başlaması demektir. Aynı zamanda insan bencilleştiğinde beni ön plana çıkarır. Artık bir bireysellikten bahsedebiliriz. Bireyselliğin artması demek insanların elbetteki bencilleşmesi demektir. Ancak bencilleşme aynı zamanda kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi karşıdakine de yapmamaya çalışma çabasını beraberinde getirir. Çaba diyorum çünkü pratikte bu formül her zaman işlememiştir. Yalınlık aynı zamanda bir özgünlük de getirir. Bireyselliklerin birbirine benzerlik göstermesi insanın yine yöneldiği şeylerin benzeşmesinden kaynaklanabilir. Peki yalınlık nedir?


Ahlak ve anlam ve yalınlık.

Belki birbirinden tamamen bağımsız belki de birbirinin hıncahınç aynı. 1'den sonra 2 geldiğine duyduğumuz inanç ile yukarıda yazılanların gerçekliğine inanç birbirine denkse eğer ne denilebilir ki?


Bilemiyorum neyi seçmeli

çekim eklerinin inceliği ya da

üstü kapalı sözlerin güzelliği

karakuş fısıldıyor:

ya da sadece ardlarından geleni.

(Wallace Stevens)