ben sana bakmazken
yani gözlerim sana dilenci olmadığında
veyahut yapayalnız kaldığında bu dünyada
yeni bir çehren olmuştu
yeni çıkan kolların ve ayakların
yokluğumda uzayan saçların vardı
artık geriye dönmeyen bir baş
başın içinde binbir tilki
ve isimlerini bilmezdim hiçbirinin
sonra bir gün çocukluğumun geçtiği parkta
beni artık göğe uçurmayan salıncakta sallanırken
çocukluğumu gördüm, hatırladım
çocukluğumda sen vardın
seni görmek için gözlere ihtiyacım olmadığını anladım
bir çocukluk resminde bulurdum çünkü seni
çocukken dinlediğim bir şarkı,
canımı en çok acıtan bir anı
mesela altıma kaçırdığım bir gündeki çocukça utancımdan bile
tanırdım seni.
sen bana bakmazken
yani bakışların beni sarmadığında
veyahut bu dünyada yuvamı kaybettiğimde
yeni acılar geliştirdim, yeni korkular
nefret etmeyi öğrendim çok geçmeden
ve çok geçmeden affetmeyi
affedilmek için nefes alması yeterliydi bazı insanların
sevmek için sudan sebepler bulabilirdim zaten
mesela sensin ve varsın ya hani
hani artık çeksen de üzerimden gözlerin var ya
hani ellerin var ya son zamanlarda sık sık titreyen
hani tutmama izin vermediğin ellerin
ben severim üzerinden asırlar geçse de
bir rüya yeter seni hatırlamama
bir beyazlık görsem anlarım sen olduğunu
yalnız aşıklar hayatta kalırlar
bizse aşık değiliz artık
biz yıllanmış dostlarız seninle
seni seviyorum ve aklım gayet başımda