Kitaplıktan ne zaman aldığımı bile hatırlamadığım kitabı alıp göz gezdirdim birbirine delilercesine aşık olan bir çiftin hikayesiymiş bıraktım. Film izleyeyim dedim onda da on on beş dakika boyunca yalnızlıktan kırılan ana karakterimiz ne hikmetse tam da en kaybettiğini düşündüğü anda hayatının akışını değiştirecek bir şey yaşıyor . Midem bulanıyor artık insanlara hayatlarının bir yerde bi kırılma noktası olacağını bu yüzden pes etmemeleri gerektiğini göstermeye çalışan filmlerden. Kapattım. Kulaklığımı alıp sahilde yürüyüş yapmaya karar verdim ama onda da ne zaman kafamı kaldırsam ele ele sevgililer, şen şakrak arkadaş grupları ya da mutlu aile tabloları görüyordum. Bunaldım. Yemek yiyerek kendimi mutlu etmeyi denemeye karar verdim. Bir fast-food zincirine girdim insana epilepsi nöbeti geçirecek kadar ışıklı bir şekilde yanan menülerin her yerinde çift kişilik menülerde indirim olduğu yazıyordu. Tadım kaçtı. Eve gidip uyumaya karar verdim. Otobüse bindim çift kişilik koltukların Arasında tek başıma ayaktaydım.