Yalnızlık, kokar derdi dedem

Küf kokar terleyen yastığımda

Kül kokar, çay bardağımın üçte biri kıvamında

Kitap kokar, sayfaların çatırtısı uyandırır

Yalnızlık uyutmaz derdi ninem

Tanımlanmış yoksunlukların derdi, iter göz kapaklarımı gecenin ortasına

Buzdolabının sesi müziğim, içemeyeceğim şarabın sarhoşluğu neşem olur.

Öpemediğim dudaklarda, tutamadığım ellerde tadarım aşkın kırıntılarını

Yalnız değilsin derdi annem

Gözyaşlarımı şişelerde toplar, acılarımı dolaba kaldırır

Yalnızlık prangadır derdi babam,

Kendi bacağına vurduğun, anahtarı cebinde unuttuğun

Yalnızlık aynadır derdi kardeşim, içinde tuttuğun, dışarıya göstermediğin

Ve susar gece, uyur şehir

Yalnızlık dökülür boğazımdan

Yalnızlık, susamaktır.