Tumturaklı vurgularla altında şiirler dillendirdiğim

Ardıcın kamburu sivrilmiştir artık

Kızaran otlarda şebnemler bel verir

Çünkü yeller yıllanarak pörsümüş olduğundan, hoyratlaşmış

Ve demini keser olmuştur bu koruda abideviliğin

Ve aşığım uzak okyanusların tuzunu taşır göz kapaklarında

Savrulagelmiş olmaktan senelerleyin

Ve avunmaya, gün ağarırken

Gerekçe bulamamaya içerlenmekten

Ağlayan gök değil, benim işte

Gözyaşlarımı yutan, çiğneyen ve tüküren benim yengim

Bu yüzden arsız ölüm kapımı çaldığında ona şöyle diyeceğim

Benim dengim

                     Bil ki

Yalnız ve için için

                            Senin etin.