Yıllar var durur ciğerimde bir kurşun. Suretimde ki; manik bir spazm atağı, suyu görünce korkan bir hayal yolcusu gibiyim. Çivileri paslı tahta köprülerden geçiyorum. Suskunluk orucumun iftarında, bir kelimeyle anlatabilmek dileğim her şeyi. Ve sessizce yaşamak, sakin bir huzurla... Kaç düğüm çözmekle geçti yıllarım. Sabırsızdı bir yanım, bir yanım telaşlı. Telaşlarım sonlanırken yendim kendimi. Acelem yok derken ağardı saçlarım. İnatçı duygularımın sinsi atakları sardı ruhumu. Girdaplardan geçtim, dağları aştım. Yıldız yıldız gök kendini içirdi gözlerime ıssız gecelerde. Hayalim bir hayale hapisti. Uzaklardan gelirdi kurdun kuşun sesi; yabandı, zordu hayat. Benliğimin kimsesi yoktu, kimdim bilmiyordum. Şafak sökerken kalırdım uykuya. Serinliği severdi ruhum, göğsümde hayali saçlarının. Bana kalan yarım bir buseydi. Suyum çekilirdi bedenimden, buhar olmayı kabul ettiğim anlarda. Gözlerim ağrı, yüreğim yara içindeydi.