Ağustos çekip gitti ya hani

Yine yalnızız eylül esintilerinde

Gözlerimi göğe çeviriyorum

Yavaş yavaş alçalıyor bulutlar

Bir bulutun gölgesine sığınıyorum

Ertesi yağmur günlerin

Ertesi kış bu günlerin

Sıcacık yalnızlığımız üşüyor

Derin derin nefes alıyorum

Ciğerlerimde duyuyorum ıstırabını

Hissini yitirmek bir iki buz parçasında

Alışılagelmiş düzenlerin ardında

Güneşe sırtını yaslamış usul usul yürüyorum

Ağustos çekip gitti ya hani

Ben de gidiyorum, durur muyum hiç

Kitaptan kitaba atlıyorum

Yalnızlığımı paylaşıyorum her satırda

Yalnızlık bölünüyor paragraflar arasında

Bölünüyor yoksun kentin ışıklarında

Pencereye çarpan kelebekler eşliğinde

Cırcır böceklerinin sesinde kayboluyor, yalnızlık.