Gürültü getiriyor tramvay,

Raylara döşenmiş çığlığı

Kulak tırmalarken,

Aramızdaki boşluk da;

Rayların boşluğu gibi,

Tramvayın gelişi gibi,

Cızırtı yapıyor sürekli.

Aramızdaki istikrarlı tek şey belki

Soğukluğumuzun cızırtısı.

Karada, denizde, havada da aynı,

Bir taşıt misali sadece taşıtın ismi farklı.

Ben hangisinde olsam

Soğukta gidemem bir yere,

Çakılırım olduğum yerde,

Bozuk atarım kendi kendime.

Sen de hangisinde olsan

Bir şeyler yolunda gitmez soğukta;

Yol da bozuktur, taşıt da, sinirlerin de.

En kötüsü de,

Onarılacak şeyler varken

Birlikteliğimizi onaramamak,

Yolumuzu bulamamaktan değil mi?

Sen uçakta kalmışsın, ben arabada.

Aramızdaki mesafenin tamiri,

Kırmızı karın yağması kadar

Olanaksız ve orta yolu bulmamız kadar

Çaba gerektiriyordu.

Birbirimize yaklaşmamız ise;

Gözümüzü kapatıp açamayacak kadar

Seneler alacak, sayamayacaktık.

Sen bilmem hangi yolda,

Ben bilmem hangi yolda,

Arabozucu, kötü yollara sapan

Virajlarda, dönemeçlerde

Kıvranıp kalacaktık

Kim bilir?