Bazen kendini hiç hissedersin
Zayıf hissedersin
Ve zayıf hissettiğinde, pes etmek istiyormuşsun gibi gelir
Gerçek olduğunu anladığımız belli bir his var olacaktır yanımızda
Adı mı: Yalnızlık...
Sabah yağmuru penceremi bulandırıyor
ve hiçbir şey göremiyorum
görebilseydim bile bu tamamen gri olurdu,
tıpkı fotoğrafından bana bakan gözlerin gibi
Çayım soğudu, yataktan ne diye kalktığımı da merak ediyorum...
en son görüştüğümüz günü hatırlıyor musun?
eğer yazarsam geri yazarım demiştin
sonbaharda 2 mektup daha yolladım
üzerinden bir kaç mevsim geçti
her gün gözlerim posta kutusunu yokluyor ki
onları almamış da olabilirsin
muhtemelen postanede falan bir problem olmuştur
Bazen adresleri hızlı ve baştan savma yazabiliyorum
resimlerinle dolu bir odam var güzelim her mevsim birkaç saatimi resimlerinle geçiriyorum
hafızamı yineliyorum
sana içimizde yaşayan tanrının ruhunu gösterebilirdim
aslında ben de bir bakıma senin gibiyim
ikimizde düşlerimizden vazgeçemiyoruz
ben en büyük düşüm olan senden, fosforlu hayattan
O kadar kızgın değilim ama sadece yalan söylemekten hoşlanmıyorum
aslında o ilk ve tek yolladığın mektubu da çekmece köşelerine atmadım
resimlerinle dolu olan odamın kapısına asıp
güzelce çerçeve yaptım
hatırlıyorum da mektubun başkasının eline geçmesinden
korktuğun için bir sürü saçmalık yazmıştın
ki o saçmalıkların içinde ''her an aklımdasın'' da vardı :))
beni aramalısın güzelim,
bilinç altında düşüncelerim var
ve ben onları sana yollamayı bıraktığımda
kaybedeceğim en büyük aşk olurum...
biliyorum, büyük ihtimalle mektuplarımı her gün okuyorsun
ama neden yazmıyordun bana?
al cevapsız bir soru daha sana...
bir sonbahar daha geldi bir mektup daha atıyorum sana
cevap alamayacağımı da biliyordum
her neyse... umarım bunu alırsın güzelim
eğer alırsan bana lütfen yaz
laklak etmiş oluruz
geçen bahar yolladığım mektupta numaramı da
sana yazdım hasta falan mı oldun yoksa?
hala aramadın...