neresinden bakarsan bak yalnızım
sokağın hangi köşesinden
yanımdaki insanların yüreğinden
dilimdeki sözden
içimdeki fırtınadan
uzaklaştıkça uzaklaş yakınlaştıkça yakın
yalnızım yalnızsın yalnızız yalnız
yanlı sözcüklerim kendimi mutlu etmek için çabalayıp dursun akşama dek
kalemim şef onlar amele
ama içimdeki çocuk her şeyi görüyor
hiçbir gün kimsenin göremeyeceğini bilen ama umut eden cümleler
eğer ki bir gün anlayacaksa biri bu sözlerimden
beni ismet özel'den ayırın
onun o içerisinde olduğu gazete kupüründen
ve kasvetinden sıyırın
iyi bakınız dostlar
halley kuyruklu yıldızından daha nadir şu yaşadığımız günler
bunun farkına varmak yerine günlük kıskançlar ve meşgaleler uğruna kendimizi parçalamak
neden?
hayır
üzerine düştüğüm bu geceleri kimse benden sabah edemeyecek
güneş bile
üzerime düşen bu sorumlulukları kimse benden ayırt edemeyecek
babam bile
ve üstüne üstüne yürüdüğüm bu belaları kimse benden çekip çıkaramayacak
sen bile
ah be aşkım
keşke sana o gün çok daha sıkı sarılsaydım
sabahına sırtındaki ölü tırnakları çekip çıkarman dahi uğruna
yüreğimi yüreğinin tam üzerine koysaydım
ama bilirsin
hiçbir zaman yeterli değiliz sanırım
şimdi sen başka şehirlerin başka tozlarını şu ciğerine derman niyetine çekip üflerken
ben aynı gökyüzüne bakmış olmamızın şansıyla yanıp kavrulacağım
ah be sevgilim
keşke daha erken ayırdına varsaydım da
sen bugün bile varamadın
ama eğer varacak olursan oku bu satırları ve sağ yanıma uğra
ve sor
"sol yanın istiyor mu benden daha?"
yine sabah oldu
yıldız benden sonra doğdu
karmakarışık esrik cümleler ve yanı sıra ben
dudaklarım üç wintson slender blue ve sekiz bardak votka dolu
koşulsuz koştuğum koğuşlar uğrunda
suratsız bir uğur böceği
kırmızı üzerine siyah birkaç nokta
bir iki
üç?