Gece saat 3 gibi yürüyorum sokağın başındaki tek sokak lambasına doğru,

Köşeyi dönünce beni neyin karşılayacağını bilmeden,

Yürüyorum.

İki sokak daha yürüyorum bu şekilde, çok geçmeden eve varıyorum.

Kapıyı açıyorum, çok yüksek bir sessizlik

Kulaklarımı ağrıtıyor bu yüksek sessizlik.

İçime oturuyor bu yalnızlığın sessizliği.

Montumu çıkarıp atıyorum kapının girişindeki sandalyenin üzerine .

Ne yapacağımı bilmeden, mutfağa gidiyorum. 

Bir sigara yakıp evin içinde dolanırken buluyorum kendimi.

Çok yorgunum.

Omuzuma bir sinek konsa kapanacağım diz kapaklarıma.

Yara olacak diz kapaklarım,

Çocukluğumdaki gibi.

O kadar özledim ki çocuk olmayı...

Arkadaşımın ben daha kahvaltımı yaparken aşağıdan bağırması ile mesaimin başlamasını.

O kadar özledim ki,

O kadar yoruldum ki büyümekten.