Yalnızlığın ne kadar berbat bir şey olduğunu en iyi gerçek yalnızlar bilir.

Kendini yalnız zannedenler (ki içten içe onlarda bunu bilirler, yalnız olmadıklarını ama kendilerine itiraf edemeyecek kadarda egoistler)

Yalnızlığın güzellemesini yaparlar ve bunun ne kadar yüce bir eylem olduğunu mırıldanıp durular.

Oysa gerçekten yalnızlığı tüm elektron ve protonlarında dahi hisseden biri bunun ne kadar korkunç ve ıstırap dolu olduğunu bilir.

Çok komik bir video izlersin başkası da görsün seninle aynı tepki versin istersin ama kimse yok.

Ne bileyim bir şeye çok sevinirsin paylaşacak biri yok ki kursağında kalır.

Üzüntün de dertlerinde hep boğazında birikir.

Boş zamanlarında gidip birini arayamayan insan ne mi yapar sabaha kadar dolaşır durur. Kafasını duvarlara vuramayacak kadar da korkaksa karanlıkta çöker duvarın dibine başını ayaklarının arasına alır ve çığlık tablosundaki o adamla aynı surat ifadesiyle acz içinde sessizce ağlar haline. Yalnızlık muazzamdır, tasasızlıktır, yücedir bilmem ne hadi ordan hayatı boyunca hiç anlatmamış, anlaşılamamış insanı kimse yüceltemez zira yalnız insanda farkında acziyetinin.

Kısacası yalnız kalmak insana bir lütuf değildir. Yalnızlık tanrıya mahsustur.