hüzün yağıyor şimdi üstümüze
tıpırtısı yok
yer yatağı toprak
ağır bir vebal
altında kaldığım
ninnilerle uyuttuğum
süt saati gelen
beşikteki bebeğim
yamacımdaki tutamağım annem, babam
aynalardaki yüzüm
tezkere bekleyen yarim
kafesteki kanaryam
ezilmiş tabakadaki tütünüm
askıdaki paltom
kitaplardaki şiirlerim
mahalledeki ilk aşkım
babamdan yediğim ilk tokadım
bebeğimin ilk gülüşü
şehrin her sokağındaki ayak izlerim
okuldaki öğretmenim
kursağımdaki umudum
duvardaki siyah beyaz ilkokul fotoğrafım
koynumda yas yüzükleri şimdi
coğrafyamda yaşamdan çok
ölümün ayak izleri.
bir seher saatinde
bir hüzün kaça bölünür
bir yara kaç yerinden kanar
yaman bir yara bu içime oturan
ayazda umuda tutunan
her çırpınış tükenişe
kanat vurmak
son bir tutam gülüş kirişteki.
belki de öleceğimi, öldüğümü
kimse bilmedi / bilmeyecek
son bir çırpınış
göçükteki
Melis Yüksel
2023-05-03T00:51:45+03:00sitedeki ilk içeriğiniz ile aramıza hoş geldiniz!