Seni en sakin, en her şey yolunda hâlinle sevmeye alışmışlar. Ben bütün yangınlarına şahittim.

Öğlen tam on ikide, güneş en parlakken, kuşlar cıvıldarken herkes sever seni. Kolaysa gece yarısı üç buçukta göğüs kafesini sıkıştıran ağrıya sebep sen iken de sevsinler...

Kendi içimde verdiğim savaşta neden sana yenik düştüm? Neden bir kez olsun keşkelerine değil de iyi ki'lerine sebep olmamı tercih etmedin? Neden o yangını arkamda bıraktım sanarken bile kül kokusu hala üzerimde? Seni sevmemin bana verdiği zarardan kaçamadım, olmadı. Neye uzun baktıysam onda seni gördüm. Seni sevmemin beni sabaha karşı beş buçukta kapı dışarı edişinden kaçamadım, olmadı. Kalabalık bir yerde otururken aniden gelip zihnime yerleşen sevilmemişlik hissim yakama yapıştı. Ben bu duygudan kaçamadım, olmadı. Neydi benimle derdin? Bir nedendir tutturmuşum gidiyorum. Kafamdaki soru işaretlerini noktalayamayan senden kaçamıyorum, olmuyor.

-izi hala duruyor.