Gösterdiğim kadar ortalıkta değilim,

Ördüğüm duvarlar var göremediğin.

Çünkü sana gelirken üstünden atlıyorum.

İncinmeyesin diye yapıyorum bunu.

Yani sana düşkünlüğümden değil,

Ben, sen düşme diye uğraşıyorum.

Ama sınırlarımı zorlama,

Tutup çekiştirme daha fazla.

Oyun oynamayacağım seninle.

Kaybetmekten korkmuyorum da,

Kazanmama değer misin?

Bak ona emin olamıyorum.

Çünkü yeterince tanımıyorsun. 

Sen daha benim çizgilerimi,

Araf sanıyorsun.

Cehennem ben miyim gözünde?

İşte onu bilmiyorum.

Yanlış anlama, küçümsemiyorum.

Hatta benden ağır yüklerin var,

Eğer kaçmaya devam edersen kendinden,

Yorulup pes edeceğin.

Hayat dersi değil şiirim,

Sadece yüzleşmeden bana bulaşma,

Bulandırma sularımı.

Zor temizledim geçmişteki çöplerimi,

Karıştırma birbirine.

Nolur, gri rengin felsefesini yapma artık.

Bembeyaz doğruların var, kapkaranlık yanlışlarınla birlikte.

Herkes gibi, benim gibi.

Bak tekrar diyorum,

Hayat dersi değil şiirim.

Seni de yaka paça kendimden kovmuyorum.

Tamam, duvarlarımı yıkmam hiçbir zaman.

Ama hep atlayabilirim üstünden.

Gururum güçlü değil hislerimden.

Sınırlarımı da silebilirim belki.

Tükenmez kalemle de çekmedim çizgilerimi,

Yaşayacaklarımı kabul edeyim diye.

Yanlış anlama yine,

Ne arada ne de ortadayım.

Ben kendimdeyim.

Sen neredesin?