Bu sefer şöyle başladı.

-Nasıl desem bilmiyorum ama anlamlı anlamsız yer talep ediyor benden. Oysaki tanımaz etmez beni. Bir kere sorun bakalım sevdiğim renk nedir diye. Cevap bile veremez. Oysaki gelip en baş köşeye kurulmak istiyor bende. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim bende. Gel otur şuraya bile demeden yer talep ediyor benden. Ona şöyle güzel manzaralı bir yer verdim. Gelen geçeni görsün diye. Anlam yüklediğim şeylerde o da bakalım anlam bulacak mı diye. Aynı mıyız ayrı mıyız o da kendince ölçsün biçsin diye. Anlamıyor ki bu bendeki misafir. İllaki locadan yer talep ediyor benden. Ben ne yaptım peki dersiniz? Ona bir ayna verdim dedim ki bak burada senden bende bir parça var bak da gör. Bizimkisi anlayacak olacak ki keyfi yerinde. Yer meselesi falan da kalmadı böylece. Kuruldu bir köşeye baktıkça bakıyor aynadakine. Benimkisi en iyi narsist anlayacağınız. Oynuyoruz birbirimizle.