Ruh aydınlığa çıkana kadar aklın ışığına ihtiyaç duyar.


Kızına İş Arayan Teyze


Merhaba, bu yazımda anlatacaklarım daha çok bayanları ve kız çocuğu olan anne ve babaları ilgilendirmektedir. Lütfen bu bölümü okuduktan sonra iyi düşünüp doğru kararlar alın.


Çalışmış olduğum özel bir şirkette normal yapmam gereken işleri yapıyor, gün içerisinde farklı farklı insanlar geliyor ve çeşitli konularda görüşmeler yapıyordum. Yine günlerden bir gün ortalama olarak elli ila altmış yaşları arasında bir teyze gelmişti. Ben, kapıda güzel bir şekilde karşılayarak nasıl yardımcı olabileceğimi sordum.

-Ben şirketin müdürü ile görüşmek istiyorum, dedi. Sebebini sordum, söylemek istemedi. Biraz beklemesini ve müdürden izin almam gerektiğini söyledim. Müdürün izni doğrultusunda direkt müdür odasına gitmesine yardımcı oldum ve yerime geçtim. Aradan on beş ila yirmi dakika geçtikten sonra müdür beni arayarak teyzenin bilgilerini almamı söyledi. Teyze yanıma geldiğinde gözleri doluydu, ağlamamak için kendini zor tutuyordu sanki. Ben de,

-Hayırdır teyze, nedir bu kadar önemli olan, nedir bu halin? diye sordum. Teyze sanıyorum dayanamadı ve içini dökmeye başladı.

-Kuzum, ben buraya müdüründen kızıma iş istemeye gelmiştim. Kızımın durumunu anlattım, ama şu anda işçiye ihtiyaç olmadığını, ileriki zamanlarda ihtiyaç olursa bizi arayacağını, sana da iletişim bilgilerimi vermemi söyledi. 

-Eğer herhangi bir gelişme olursa bizi hemen ara, diyerek kızının şu anki ve geçmişteki durumunu anlatmaya başladı.


Kızı henüz yirmi beş yaşlarındaymış. Bundan uzun zaman önce birisiyle evlenmek istediğini söylemiş, Teyze ve eşi daha erken olduğunu ve kişinin dürüst bir insan olmadığını söylemişler. Kızı, anne babasının sözüne riayet etmeyip sevdiği kişinin yanına gitmiş. Resmi nikâh yapıp uzun bir süre evli kalmışlar ve iki de çocukları olmuş.

Hayat şartları kocasına artık ağır gelmeye başlamış herhalde, iki çocukla birlikte karısını terk edip gitmiş ve bir daha geri dönmemiş. Geçen yıllar içerisinde teyzenin eşi de vefat etmiş. Kızı, evinin ihtiyacını annesinin ve komşularının yardımıyla sağlıyormuş. Birkaç yıl sonra biraz geçim sıkıntısı sebebi ve biraz da çocuklarının başında birinin olması, koruyup kollaması amacıyla başka bir kişiyle imam nikâhıyla evlenmiş. Daha aradan bir yıl geçmeden o kişi,

-Sen güzel bir kadınsın ve geçimini başka şekillerde de sağlarsın, diyerek evi terk etmiş. Kızı çok perişan olmuş. Sonra mecbur çocuklarının ve evinin ihtiyacı için iş aramaya çıkmış. Kızının hiçbir mesleği yok ve ilkokuldan sonra da okula devam etmemiş. Gittiği iş yerlerinde kendisine göre iş olmadığını söylemişler. Kızı artık iş aramaktan vazgeçmiş. Çünkü hiç kimseye güveni kalmamış. Evinde oturuyormuş ve evde yiyecekleri kalmamış. Devlet dairesindeki yardım bölümüne başvuru yapmışlar, hâlâ bir sonuç çıkmamış. Teyze bu olan biteni, artık ağlayarak anlatıyordu. 

-Ben şimdi ne yapayım. Zamanında okumasını, bir meslek sahibi olmasını istedim. Hep kendi bildiğini okudu ve şimdi acısını çekiyor, “keşke” diyor.  


 Elimden bir şey gelmiyordu. Sadece söylenmesi uygun tanıdığım, sözü geçen, varlıklı kişilere ve tanıdıklarına bu teyzenin kızına iş ayarlamada yardımcı olmalarını rica edeceğimi söyledim. Sonrasında teyze ağlaya ağlaya çıkıp gitti. Çok şükür söyledim de. 


Aslında bu olaydan bahsetmem beni çok rahatsız ediyor. Sebebi teyzenin ve kızının, kendilerinden bahsedeceğimden hiçbir bilgileri olmaması. Sadece burada anlattıklarımdan sizler, anne ve babalar çocuklarınıza sahip çıkın, elinizden geldiği kadar çocuklarınızı okumak ve bir meslek sahibi olmak konusunda zorlayın. Çünkü bu zamanın gençleri rahatına çok düşkün, pek fazla sıkıya gelemiyor. Zora gelince hemen kaçıyorlar. Sonuç olaraktan ya işsiz, avare geziyor ya da evde oturup televizyon, internet başında zamanlarını geçirmeye çalışıyorlar. Bu durum hem kendilerine, hem sizlere ve hem de devlete zarar veriyor. Siz genç bayanlara gelince, evleneceğiniz kişiyi iyi bilin, yoksa maazallah yukarıda bahsettiğim durumlara, hatta daha kötü boyutlarına düşebilirsiniz.