Biz insanlar olarak çoğu zaman yeni şeyler yaratır bazen ise bazı şeyleri yıkarız. Hatta kendi yarattıklarımızı dahi yıkıma dahil edebiliriz kimi zaman.
Yapım -Yıkım mekanizmasını çözmek bana göre çoğu şeyi anlamamıza yardımcı olacaktır özellikle hayatın anlamı konusunda çoğu şeyi...
Hayat yapım ve yıkımdan ibarettir. Bu hem gözlemlediğimiz doğada hem de her canlının vücudunda böyle işler. Yıkılan hiçbir şey kayıp olmaz hatta ve hatta başka bir yapımda kullanılır bir yıkımın ürünü kimi zaman. Peki tüm bunun anlamı nedir? Hayatta kalmak mı, nesil devamlılığı sağlamak mı? Hakikaten neden nefes alırız biz? Neden vücudumuzda anabolik ve katabolik faaliyetler işlemek zorundadır?
Doğa neden ölü canlılardan yeniden yeşerir saprofitlerle? Bundaki mana ve amaç nedir?
Bana göre yapımın amacı sadece ve sadece yıkmaktır. Yıkımın amacı ise sadece ve sadece yeniden yapmaktır.
Hayat aynı düzen içinde tekrar tekrar yenilenmeden yani döngülerden ibarettir.
Her döngüyü bir çember varsayar isek iç içe geçmiş çemberler topluluğu tüm evrendir benim düşünceme göre.
Birbirine geçmiş halkalar bütünü.
Birbirlerine kesinlikle etkileri var bu halkaların bu yüzden belki de onları çarklara benzetmeliyiz. Biri bir yöne dönerken diğeri tam zıttı yöne dönen ve bir diğeri tekrar aynı yöne dönen akıl almaz sayıda dişli çark. Peki anlam bunun neresinde?
Sizi düşünmeye sevk ediyorum.
Anlam belki de ilk çarkın nasıl dönmeye başladığından ibaret değildir de, tüm çarkların nereden geldiğindedir.
Belki de anlam bir ilk neden yani tanrı değildir de nedenler silsilesinin tam orada nasıl bulunduğundadır. Neden diye sormayı bırakmak lazım bir noktadan sonra .Zira nedenler sadece bizi dişliler arasında gezdirir de gezdirir... Fakat nasıl diye sormaya başladığımızda evrene, işte o zaman gerçeğe daha yaklaşmış olabiliriz belki de.