Keşke böyle bir şeyi bulsak. Bulsak da rahatlasak. Ancak ne yazık ki açma ve kapama tuşu budur diyen bir yazılı şey bulamadık. Günden güne daha da kafamız karışık daha da karanlık... Neden böyle peki?


Bu şekilde bilebiliriz. Kafamız karışık ve şimdi bu konudan rahatsızız. Aslında rahatsız olmayabilirdik de. Yani bu durum bizi hiç etkilemez ve yaşantımıza devam ederdik. Ancak böyle olmuyor. Sürekli daha da karanlığa düştüğümüzü görüyoruz. İlerlememiz bu şekilde oluyor.


İlerlemek ve kötü hissetmek bu iki şey nasıl bir olabilir. Hayatımızdan tamamen memnun olsaydık asla hareket edemezdik. Elimizdeki cep telefonu olmazdı sadece eski ankesörlüler olurdu. Hatta onlar da olmazdı. İhtiyaç duymadığı bir şeyi neden geliştirsin ki insanlık? Şimdi de aynı durum geçerli mutsuzuz, mutluluğu bulmak için...