Küçük bir kız çocuğuydum.
Kocaman hayalleri olan, başarılarıyla dolu hayatı olacağına inanan, en önemlisi de sevip sevileceğini sanan küçücük bir kız.
Kalbimin penceresi beni hep doğruya götürür zannederdim.
Görünenden fazlası olduğuna inanırdım dünyanın.
Birbiri ardına dizilen arabaların içindeki bambaşka hayatları merak ederdim. Nereye yetişmeye çalışırlar, o an ne onları mutlu etmiştir ya da neden yüzleri asıktır? Öyle bir merak ki gelip teker teker anlatsalar hikayelerini, gözümü kırpmadan dinlerdim.
Bir tek kendimi merak etmemişim yılların hengamesinde. Ben kimmişim? Bir sürü hayal kurmuş, kendime kılıflar biçmişim.
Ben kimmişim?
Büyümek istemeyişim; beklediğim kişinin, umduğum insanın aslında hiç ben olmayışından mı?
Ondan mı kaçtım hep aynalardan?
Saklanınca küçük kalırım, yine yeniden baştan başlayabilirim sandım.
*
Selam dünya, büyüdüm ben.
İsterdim oysa lunaparktaki atlıkarıncada oturan o kız çocuğu olabilmeyi.
Dünyanın zihnimdeki tiyatrolardan ibaret olduğuna inanmaya devam etmeyi.
Annemin beni sevdiğine hala inanmayı.
En büyük sorunumun akşam eve erken girmek olmasını.
İsterdim.
O kadar korktum ki büyümekten.
Hep kaçtım.
Kaçarsam büyümem sandım.
Kaçsan da büyüyormuşsun da
Kaçınca yaşamıyormuşsun
Yeni öğrendim.
Dünya, büyüdüm ben.
Yann Tiersen- Porz Goret