Tükettim, meşgul etmek için zihnimi, tüketebilinecek her şeyi.

Fazla görmeyin bana bunu,

Eh ben de lanet insan soyundanım sonuçta.


Tükettim herkes gibi;

Önce koca dünyadaki onca ırkı,

Sonra da çok sayıda türü.

Yaktım, yıktım, yok ettim her şeyi.

Her şey bitti, yetmedi, tükettim yaşamı, yaşamımı...


Bütünleştirici değildim,

Gereksizce heba ettim, sevgimi.

Şu hoca hayatta,

Birkaç saniyelik hevesti hepsi.


Basit sözlerle anlattım hep,

Belki ima ederek veyahut üstü kapalı,

Bazen de sadece yazdım, aramadım sebep.

Gerektiğinde de ağladım, bak yüreğim yaralı.


Başlangıcı bu satır:

Yazacağım uzun bir şiirin...

Belki de ben fazla derine daldım,

Bilakis sadece hezeyanıma kapıldım.

Geriye dönüp bakamam,

O yüzden sadece elimde kalanlara sarıldım.

Okuyanlar der hep;

Ruhundaki melankoliden biraz da bize ayır.

Kalan son umutları kötü niyetimden sıyır,

Ruhumda değil, düşüncelerimde kalsın kirin.

Huyum bu benim, ne yapabilirim?

Beni bilirsin özlesem de aramam,

İçini görmediğim deniz, derya gözlere dalamam,

Benim olmayacak şeyleri kollarımla saramam,

Gün gelir, kendimden o kadar nefret ederim ki,

Aynaya bakarak bile saçımı tarayamam.

Ben olmam aynaya bakınca tiksinen,

Yansımam nedensizce tiksinir benden.

Gelişigüzel içi boş sözlere kanamam,

Kafiyeli diye şiir okuyamam,

İplikle değil şiirle dikili ruhumdaki yaram.