İncelikli bir adamın tırnaklarından ufalanan
Dünyaya tutunuyorum.
Bir dal gibi yuva yapıyorum yükselmeyen sesine.
Kalbimin öğünlerinde sevgisinin sofrasına sığınıyorum.
Dünyanın sevmediğim kanallarını
Elleriyle değiştirişini izliyorum.
İlk defa kalbimin kumandasının birinde oluşu
Ürkütmüyor beni.
Özgürlük vidalarını koparıp atıyorum fark etmeden.
Yeryüzü kirli bir su birikintisiyse
Tüm yüzlerden bir onun berrak yüzünü seçiyorum.
İçime düşüyor yansıması.
Olgun bir çocuk gibi bakıyor bana
Yeryüzünde çok seneler geçirmiş,
Çok acılardan geçmiş
Ama gülüşleri çocuk hala.
Sanıyorum ki dünyanın acılarına onunla göğüs gerebilir,
Elimden alınan çocukluğumu onunla yaşayabilirim.
Ama kaçıyorum yine
Korkuyorum.
Ya yeryüzünün aşkı lügatıma sığmazsa?
Onu yarım bir cümle olarak bırakmak istemiyorum dünyada.