27.11.20


Bana öyle bakma Sevgi Sultan (gemi)

Ne senin kadar yüküm var

Ne benim kadar yüzsüzsün

Geleceğe nefes verecek değil ya yosun tutmuş geçmişin

Boğ gitsin zaman dilimini



27.11.20


Öz be öz nefretin oğluyum ben

Üvey sevgiler tütüyor burnumda

İçimde diyorum Habil'in acısı

Baş veriyor hayatın en can alıcı noktasında

Ruhumu sanata soyuyorum

İçimde

Yani dinginliğinle bir halvet isteği doğduruyorum

Kasıklarına duyduğum özlemi hangi şarkı dindirir ki

Sen sanatsın diyorum sevgili

Anlamıyorsun



13.12.20


Huzura rest çekiyoruz

Taze serilmiş asfalt sıcağına ve bir işçi küfrüne sattık çocukluğumuzu

Büyümek, büyütmüyor mutluluğumuzu

Şimdi adımlarımız kirletiyorken bu seçim propagandalarını

Adımız kirleniyor



02.01.21


İlahi mecraların macera arayışlarına alet olmuş, yaşıyoruz,

Sistematik bir ölüm monopoly'sinde

Ve tanrı(lar) duygu yapmış para birimini

Harcıyoruz hayat piyasasında

Yürek aslında kumbarasıdır duyguların

Ne biriktirirsen o kadar ağırdır

Bazen taşıyamazsın

Nefes aldıkça çalkalanır

Batar nefretin madeni ağırlığı

Nefret bozuktur çünkü

Aniden değil yavaş yavaş toplanır

Oysa sevgi pamuktandır

Hafiftir ve parlaktır

Ancak en iştahlıca o harcanır



10.01.21


Günaydın

İmanı gevrek bir günaydın ısmarlıyorum kendime

(Ey Tanrı'm üzüm neden sarhoş eder?)

Ruhum, üzümlerin muhtırasını onaylamış geceden

Dünyayı şaraplar yönetsin diyoruz hep bir ağızdan

Derken; sindirim sistemine takılıyor üzümler

Muhtemel bir bağ isyanı olmadan evvel