Merak etmeyin efendiler, yarın gelecek!

Çok uğraştık, masanın etrafında çay içtik, yarının gelmesi için kumpaslar kurduk. Şaşıracaksınız ama bizim gibi dünü geride bırakabilmiş insanlar, yarının gelmeyeceğini düşündük. Sonrası malum, çay içmenin manasının olmadığını anladık. Bu sorunun giderilmesi için ekipten bazı arkadaşlara oralet, bazılarına sade soda; bazılarınaysa kefir içirdik. Alkol aldığımızı yazan gazeteler oldu, güldük. Kışkırtmalar başladığından dolayı zafere yakın olduğumuzu anlamıştık. Civar şehirlerimizin kahvelerinden insanlar getirdik. Emekli, işsiz veya işçi ayırt etmeksizin devletimizin gücünü göstererek yaklaşık yetmiş beş kişiye sıcak meşrubat ısmarladık. Bunu sırf Ayşe ninemizin torunu yarına uyansın diye yaptık. İtiraz edenler oldu, gülenler oldu ne yazık ki arkamızdan konuşulanları duymadığımızı düşünenler oldu. Bu iş yapılsa yarın bu işi bozar diyenler oldu. Anlayacağınız oldu da oldu işte efendiler. Şunu sizin samimiyetinize inanarak söylüyorum. Başardık. Her şeye rağmen başardık. Yüzümün orantısızlığından anlayacağınız üzerine bilmem kaç milyonun mutluluğunu yaşıyorum. Efendiler “yarın” sizlerle!


Sahneye çıktığında gazeteciler şaşırmıştı, neşeli bakışlar varlığıyla insanın içine yaşam dolduran bir varlık olarak bekliyorlardı. Görmek istedikleri bir güneşti ama onlar ayın karanlık yüzüyle karşılaşmışlardı. Derin derin solumaların ardından boğazını temizleyerek gazetecilerin düşüncelerinin uğultusunu susturdu. Ağzındaki yaralardan dolayı sözleri dinleyenlerin kulaklarından başlatan bir acı veriyordu. İşte görmek istediğiniz yarın bugününüze geldi, memnun musunuz? Gözlerinizdeki korkuyu görüyorum, beni ne kadar hırpalasanız da hala sizi hissedebiliyorum. Farkında olmadan ne kadar aynı yarınları düşlediğinizin biliyor musunuz? Bunun listesini çıkarmıştım fakat sizin hayallerinizin birinden korktuğunuzu görünce manasız geldi. Sizlerden hiçbir zaman umudu eksik etmedim ama her zaman başaramayacağınızı da bildim. Sizin için gördüğünüzde aklınıza düşen ilk soru tanesini cevaplayayım. Yaralarım dünler tarafından oldu. Sebebi muallak ama tahminimce size karşı olan umudumdan dolayıdır. Çünkü umut insanları yarına daha çok bağlıyor. Dünün hamallığını yapan insanlar sayesinde bu haldeyim. Size soru soracağım. Yanıtlamanızı istemiyorum, sadece düşünün.


Eğer yarınınız olmasaydı, dününüzün ne kadar değeri olurdu?