Yarın yine gel güneş,
Dolunaya da söyle,
Parlasın yokluğunda,
Ne çiçekler solsun,
Ne ağaçlar sana hasret kalsın,
Ne dağlar rengini kaybetsin,
Ne hastalar sabaha hasret kalsın,
Unutma, umuduyla inat edenleri,
Gecenin en karanlık anına kadar,
Gönülleri güneş dolmuşları,
Kıpkızıl bir şafakla müjdele,
İçerisi yanan, dışarısı serin,
Tir tir titreyen gamzedelere,
Bir dirhem ışık sözün var,
Sarı ve sıcak...
Tam vaktinde gel ne olur,
Yüzleri münevver olsun,
Ne enseleri kararsın,
Ne de karalar bağlasın.