Umutsuzluğun karanlığında kaybolmaya alışkınım ben

Hayatım boyunca aradım kalbimdeki boşluğu dolduracak şeyi

Ah bu boşluk, bir açlık aslında ruhumu kemirip tüketen

Hep gözlemlerim ben evleri, yüzleri

Aramaktan yorulmuştum bir gece

Ama bir sürü bakışı gözlemledim yine

Bir ölünün ki kadar boş bakışlar

Vücuduma yöneltilmiş ruhsuz ve talepkar bakışlar

Ama senin delici bakışların benimkilere değdiğinde gördüm

Sen de arıyordun, benim aradığım gizemli gıdayı


Kim olduğumuzu, nerede olduğumuzu unutup

Alkolün sarhoşluğunun bedenimizi ele geçirmesini beklerken

Birbirimizi tanımanın sarhoşluğu ele geçirdi bizi

İnsanlara tanışalı birkaç saat olmuş iki kişinin bile sevebileceğini kanıtlamak ister gibi öpüşerek yürüdük sokaklarda

Plansızca, çıkarsızca kollarımızı doladık

Başka hiçbir şeyi düşünmeden


Arzularımızla ısınalım diye

Hesapsızca kalbimi açtım,

İlk sevişmemi verdim sana

Seni unutulmaz kılmak için

Gökyüzünün sirius'unun parlaklığındaki gözlerine teslim oldum

Işığıyla beni aydınlatması için

Ruhlarımız sevişirken bedenselliğin ötesinde

Tecrübesiz iki çocuk gibi kucaklaştık

Sıcak nefesin göğsümü ısıtırken


Yarını beklerken;

Yüreğimde endişeli bir ses soruyor

'Şehir şehir gezip aradığın ben olabilir miyim benim gezgin sevgilim?'


Biz birbirimizi tanımazken

Hayatın fırtınası bizi hep üşütmüş

Sevgimizle birbirimizi ısıtmaya çalışırken

Kışın soğuğu sevgimizi sınar gibi bedenlerimizi donduruyordu

Ama yüreğimizdeki ateşle hastalığı göze almıştık

Söylesene sevgilim ayrılık da bir hastalık değil midir?


Yarını bekliyorum,

Şu ana kadar üşüdüğün tüm geceleri ısıtabilmek için

Yüreğindeki boşluğu doldurmak ve açlığını doyurabilmek için

Yarını bekliyorum sevgilim, yarını bekliyorum