karalar bağlamış da gidiyor uzaklara

en uçsuz bucaksız diyarlarda muhayyilesi

gerçeklikle savaş içindeyken yorgun gövdesi.

biliyor, yarın muamma

yine de inanıyor en mavi yarınlara

karalar bağlamış da gidiyor uzaklara


koyvermiyor oluşu onun

ürkütüyor yüzü buruşuk, saygın! adamları

düşündükçe onun tanrılarla raksını

soğuk rüzgarlar esiyor kafalarında

sıkışıyor göğüsleri, dar geliyor kravatları

çünkü onun geçtiği yerden

taze bir umut fışkırıyor

afrika’da bir topraktan su fışkırıyor

tarlalarda kadınların yüzleri gülüyor

esnaf birbirine selam veriyor

insan, unuttuğunu hatırlıyor

 

çünkü gidiyor oluşu onun

bildiğimiz bir gidiş değil

bir geliş de aynı zamanda (kendine geliş)


karalar bağlamış olması onun

tuttuğu yastandır

asla umutkıran değildir

asla aramayı bıraktığının 

bir göstergesi değildir