''Dum vivimus, vivamus''
''Hayattayken yaşayalım''
Ömür veren Allah'ıma binlerce kez şükürler olsun öncelikle. Zamanın değerini, aldığım nefesin sayılı oluşunu hep unutarak yaşarım. Ölümle burun buruna geldiğimde deprem günü anladım. Akla karayı da o günlerde seçtim. Uykunun da yemeğin de hepsinin Dünya oyalanması olduğunu da anladım. Kafamda biriken boş üzüntülerimin hatta geçmişte hafızamdan atamadığım birçok şey silindi zihnimden, onu da aylar geçtikçe sohbet esnasında anca anlayabildim. Hislerim baki kaldı. Ne zaman o günleri hatırlasam burnumun direği sızlar, gözlerim kırpmaz. Ne umutsuz günlerime takılırım artık ne de insanların yaptıklarına. Kırıldık biz ortadan ikiye ben seçtim artık saf kötü de var gerçekten iyi insanlar da. Her daim duamdalar. Bakış açım, fikrim, zikrim zamanla değişti. Dinlediğim müzikler ağlatacaksa ağlatsın, mutlulukla dans ettirecekse hiç durmam. Hayata karşı gözümü yeni açtım ben. Kendi maneviyatımı bile yeni keşfettim. Sevdiklerime nasıl sarılırım onu bile yeni öğrendim inanır mısınız. İnsanlara takılmam da konuştuklarımız ve Allah neden bu insanı karşıma çıkardı sorgum var artık ona göre de hareket etmeye başladım. Benim kendimi bulmaya çabaladığım şu dönemin kökünde geçen yılki travmam sebep oldu bana. Siz bir kırılma anının hayatınıza sebep olmasını beklemeyin. Hayatınızda kıracağınız tek şey engelleriniz olsun. Başkasının düşüncesiyle kafanıza yerleştirilmeye hatta bastırılan duygularına yön vermeye çalışan yanılgıları kırmak olsun. Yaşadığını hissetmek istiyorsan kendi düşüncelerinle hareket etmeyi bilmen şarttır. Ve unutma ki sana bahşedilen Dünya hayatı bir kerelik. Sev, çabala, dua et, şükret. Ama artık yaşa gitsin be kardeşim