Saftım bir hayali kağıda döküp cebimde taşıyacak kadar


Özgürdüm özgürlüğün iki sokak ilerlemekle son bulmayacağını öğreninceye dek


Güzeldim de tek tipleşen güzellik algısından önce


Şimdilerde saflık özgürlük aşk güzellik peh


Varsa yoksa maskeli balo


Oysa hep anneciğimin rahminde kalmak isterdim


Belki o zaman


Belki o zaman


Fal taşı gibi büyümezdi gözlerim


Ah içim yanıyor


Bir de geceler yine gündüz oluyor


Her şey tıkırında


Benim içim yanıyor


Kim katlanabilir bu yaşamak haline


Yüzlerce milyonlarca canlı nasıl yaşanır nasıl yaşanmaz telaşında bir günü daha deviriyoruz


Gecenin hoş muhabbeti birleştiriyor bizi oval bi masada


Düşünüyorum bazen gece kaç insanı ağırlıyor bu masada


Kaçının sırtını eliyle avutuyor


Kaçını bir rüyadan uyandırıp davet ediyor bu masaya


Ey gece


Bir masal anlat bize


Bu oval masa gibi kenarı olmayan


Sonra sarılır mısın biraz


Sevgisizlik içimi burkuyor