Ben de herkes gibi normal bir aileye sahip olan normal bir çocuğum. Ailem ve arkadaşlarım ile çok mutluyum, hepsi bana değer verip beni seviyor ama bir sorun var, birden fazla sorun var. Bana dayatılan kurallar var. Etek giydim imansız oldum, başörtü taktım yobaz oldum, kahkaha attım edepsiz oldum, tek başıma sokakta yürüdüm tahrik eden oldum, okudum evimde oturmam söylendi, kendi çocuğumu yetiştirdim "neden kariyer yapmadın" dendi! Ben okudum, okuyorum; ben Türkiye'nin eğitim sistemi ile sınanıyorum, özür dilerim belki ben kötüyüm, resim çizmek isterken matematik çalışmak zorunda olduğum, gülmek isterken ağladığım, sevmek isterken terk edildiğim için, belki ben kötüyüm. Bu sistemin içinde çırpınırken boğuldum ama kim önemser ki, hele elime bir diplomamı alayım sonra işler yoluna girer! Ben elime diplomamı değil fırçamı ve paletimi almak istiyorum, ben "toplantı set etmek" istemiyorum, beni sömürüp hayatımı elimden alacak bir sisteme boyun eğmek değil başkaldırmak istiyorum. Evet ben bir lise öğrencisiyim ve geleceğim hakkında hayal kurmak istiyorum ama her seferinde başarısız oluyorum. Annem ve babam, en çok da sizden özür diliyorum, beni her zaman desteklediniz ve hep arkamda durdunuz, ne yapmak istersem bana yardım ettiniz, şu an kendimi sizin sayenizde bu kadar rahat ifade edebiliyorum ama ben bu dünyada ayakta duramıyorum, bana verilmiş olan onca yükü kaldıramıyorum ve size iyi bir evlat olamıyorum, size göre belki dünyanın en iyi evladıyım ama en iyi insanı hiç olmadım ve olamayacağım ve bu yazı eğer ki yayınlanırsa yaptığım yazım hataları düzenlenmesin. Eminim ki bir sürü hata yaptım ve ben bir Türk ve on bir yıldır Türkçe dersi alan biri olmama rağmen daha kendi dilimi çözemedim ve herkes bunu da görsün istiyorum. İnsanlar geleceklerinin kimlerin elinde olduğunu bilsin. Evet bizim elimizde; tembel, kendini bilmez, saygısız, edepsiz, ahlaksız gençlerin elinde. Biz gençler olarak herkesten özür dileriz, sizin gibi sorgulamadan bir şeylerin peşinden koşmadığımız için. Farkında mısınız biz daha 16-17 yaşındayız; daha kendimizi, Tanrımızı ve hayatımızı yeni çözümlüyoruz, sorgulamamız ve merak etmemiz neden bu kadar rahatsız etti sizi, ama biz yine de sadece kendimiz olduğumuz için özür dileriz. Kendi benliğime sesleniyorum, eğer bu yazıyı tekrar okuyor isen sana çok minnettarım mücadele etmeyi bırakmadığın için. Fakat bu yazıyı tekrar okuma şansın olmadı ise bil ki her şeyi kaybettin; kendini, aileni, arkadaşlarını, sevdiğin her şeyi, değiştirme fırsatının olduğu bir düzeni ve hayatını... Biliyorum intihar bir seçenek olmamalı ki benim için hiçbir zaman bir seçenek olmadı ama böyle bir düzende nefes alıp vermenin yaşamak olduğunu da düşünmüyorum, ne söylersem söyleyeyim bir şey elde edemeyeceğim, kulaklıklarımı takıp yorganımı üstüme çekip sesimi çıkarmadan ağlayacağım.