İnsanın

yıldızlara bakmak için boyun eğdiği

benimse her sabah dünyayla yeniden

ve yeniden çarpıştığım

şu ağulu şu kancık yüzyılda

alışmadım alışamadım yaşamaya

ne parlak gövdeli hayatlar ne faşizm

ne ince bilekli kadınlar ne de para

huysuz aksi tedirgin ruhumu

yetmiyor yuvasında tutmaya

çünkü ben şair ölerek olacak ben

insanların kabuslarına uyandım

sahici şüphelerle serteldi kalbim

birbirine değmeyen ruhların arasında

bir yokuştum

kendimden geçtim

şimdi nereye dönsem gurbet

nereye gitsem varılmayan

yalnızlık nedir

galiba bildim.