derler ki çıkmazların sonu

çalakalem yaşamaksa eğer 

bileklerimi kesen kasvetli şehirler olsun

olsun asgari düzeyde emir kipleri

emeklerime sığdıracağım 

orakla yonttuğum öfkemi

keskin bir viraj usulca intihar gibi

meydanlarda yankılanan ayak sesleri 

inleyen gökyüzü

ve ben 

bir hazin yaranın gölgesinde

kabuk tutan tarafımı yontarak

dağladığım yangınlardan geçeceğim

yaşamak -ufak bir mola- 

mahşer tutan gecelerin sızısında

çıkmazlara kurduğum düşlerim var

çamurdan patikalarda koşturur sonbahar

ardı sıra ettiğim isyansal kelamlar

ikibinyirmibir kere yüreğimden sızan

tuğlası solmuş odama binbir karış taframla

doğruluyorum çürük bir koltuktan

dalından düşen ekimlerin ortasına

nefsim nezdinde ömrümden akanları 

durup düşleyeceğim

bütün sabahların ardından