Bazı geceler üstünden atmak istediğin tüm yükler sanki daha da ağırlaştırıyor ruhunu.Düşünüp durduğu ama asla çözüm bulamadığı halde niye halledilemeyende takılı kalır insan bunu sorguluyorum.Elinden gelmeyeni kabullenemeyen ruh ne kadar olgun sayılabilir?Geçmişi ve şuanın değişmeyecek gerçeklerini kabullenip anı zehir etmeyi bırakmak en doğru seçim değil midir?Sıyrıkları her seferinde kanatmak derin yaralara dönüşme sürecini hızlandırmaz mı sadece?Belki de tüm mesele halledemediklerinle hallettiklerinin ,yaralarınla çiçek açtığın yerlerin ortaklığını kabullenip hayatı eşit terazide yaşamayı becerebilme sanatına çevirmekte.